Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Bilge Baykurt Özkes, İstanbul’da doğdum, İlk okuldan başlayıp akademik eğitim hayatımın tümünü İstanbul’da tamamladım. Kadıköy Kız Koleji’nin ardında İstanbul Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyat bölümünde lisans, İnsan Kaynakları Ana Bilim Dalı’nda ise ‘Organizasyonel Ödüllendirme Sistemleri, Amaçları ve Çalışanlar Tarafından Algılanışı konulu tezimle yüksek lisans eğitimimi tamamladım.
Henüz yüksek lisans eğitimime devam ederken, otelcilik sektöründe Holiday Inn Crowne Plaza’da İnsan Kaynakları Uzmanı olarak göreve başladım, sonrasında Coca-Cola, TURKCELL- Global Bilgi, OYAK/OMSAN Lojistik, Ekol Lojistik ve Erciyas Holding’de orta ve üst düzey yönetici olarak 26 yıl görev yaptıktan sonra 2 yıl önce masanın diğer tarafına, ‘Yönetim Danışmanlığı’na ve kendi işimin patronluğuna geçtim.
Profesyonel hayatımda FMCG, Telekomünikasyon, Lojistik ve Ağır Sanayi sektörlerinde İK’nın tüm operasyonel ve temel disiplinleri dışında, başta kurum kültürü, departman ve süreç tasarımı ve yapılanması, şirket birleşmeleri ve halka açılma süreçlerindeki İK değişim ve dönüşüm projelerine liderlik ederek bu konularda uzmanlaştım. Özellikle OMSAN Lojistik’deki görevim sırasında şirketin Avrupa ve Asya’daki tüm iştiraklerinden de sorumlu olmam şirket açılış ve kapanışları İK departmanlarının kurulum ve entegrasyonu ile ulusal ve uluslararası iş hukuku konularında derinlemesine uzmanlık kazanmamı sağladı.
Sanayi ve Üniversite iş birliği çerçevesindeki birçok konferansa katılımcı ve konuşmacı olmakla birlikte, özellikle gençlere yönelik faaliyet gösteren Sivil Toplum Örgütlerinde çok sayıda genç ve çalışana mentorluk ve koçluk yapmaktayım.
Şu anda, orta ve büyük ölçekli birçok firmaya, proje bazlı ya da uzun süreli bir danışmanlık modeli olan, İK Departmanını bir çalışanıymış gibi İK süreçlerinin yapılanması ve yürütülmesinden sorumlu olarak destek vermeye devam ediyorum. Bu bazı zaman bir Yetkinlik veya Performans Yönetim Sistemi kurmakken bazı zaman hafta ya da ayın belirli günlerini bir firmaya ayırarak tüm İK süreçlerine destek vermek ya da yapılanmak şeklinde oluyor.
Neden İK?
Baştan bir itiraf bulunmam gerekecek, aslında lise sonrası hedef Hukuk Fakültesi ve avukatlıktı; ancak olmadı. İngiliz Filolojisindeki lisans eğitimimim sonlarına doğru, kariyer tercihlerimi kesinleştirme zamanım gelmişti ve içimdeki ses bu tercihin, aldığım eğitimin direkt karşılığı olan öğretmenlik ya da çevirmenlik olmadığını söylüyordu. İçinde yine ‘hukukun’ olduğu, farklı disiplinler içinde farklı ortam ve kültürlerle ve mutlaka insana dokunan bir işin içinde olmalıydım. Tam o dönem Personel Departmanlarının tabelalarını İnsan Kaynakları Departmanı’na çevirdiği, gazetelerin İK ekleri yayınlamaya başladığı kısaca İK’nın yeniden yapılanan bir yıldız olarak doğduğu zamanlardı ve bana da işte BU! dedirtti. Lisans sonrası İK yüksek lisansı ve sonrasında 28 yıldır devam eden İK serüveni başlamış oldu.
Bu alanda neler yaptınız, neler yapıyorsunuz?
Meslektaşlarım katılır mı ya da ne oranda katılırlar bilemem ama ben hangi şartlar altında olursa olsun bu mesleği çok severek yaptım ve yapmaya devam ediyorum bununla birlikte Türkiye’de İK’çı olmak zor zanaat. Biz de çok kullanılan bir deyim vardır. Ne yâre ne de sere yaranmak denir. İster kurumsallığın son noktasında olan bir firmada ister kurumsallaşmaya çalışan bir kobide isterseniz bir patron şirketinde çalışın farklı dinamik ve sorunları olmakla birlikte hem personel hem de yönetim için özne hep İK’dır. Bu bazen bir avantaj olmakla birlikte çoğu zaman sadece İK’nın sorumluluğunun çok ötesindeki iş ve problemlerde de sorumlu tutulmasına sebep verir. Bunun yanı sıra tüm bu zorluklarına rağmen her daim tüm çalışanlara ulaşabilmek, hayatlarında fark yaratabilecek kariyer planlamasına destek vermek ya da bu yolculukta liderlik yapmak, genç yeteneklerle çalışma fırsatı bulmak ve onların başarılarına şahit olmak da bu mesleğin tatmin noktaları.
Türkiye’de İK’cı olmak nasıl bir şey?
Şu anda kurumsal hayatta her ne kadar üst düzey yönetici de olsanız belirli ve değiştiremeyeceğiniz bir zaman diliminde ve bazen isteseniz de istemeseniz de yapmak zorunda olduğum hiçbir şeyi yapmak gibi bir zorunluluğum yok, bu insana harika bir oyun alanı yaratmakla kalmıyor harika bir özgürlük ve yaratıcılık alanı açıyor.
Bundan sonraki hedefleriniz neler?
İstediğim, inandığım gerçek anlamda katma değer yarattığım projelere imza atıp İK ve İK’çılığa hizmet etmeye devam etmek istiyorum. Neden ve niçin yapıyorum diye sorduğumda öncelikle kendimi tatmin edebildiğim işler yapmak istiyorum. Türkiye’de hem İK’nın hem de İK’cıların gideceği yolun uzun olduğuna inanıyorum. Kişisel öğrenme ve donanım yolculuğum devam ederken, özellikle bu işe gönül vermiş genç meslektaş ve adaylar için mentorluk yapmak, bu saygın mesleğin ehil profesyoneller elinde olması için, maddi ve manevi ne yapılması gerekiyorsa bu süreçlerin içinde yer almaya çalışıyorum ve bunu arttırarak devam etmek istiyorum. Kısaca bu mesleğin hakkettiği yere gelmesi için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.
Bilge Baykurt Özkes; Coca-Cola, Turkcell Global Bilgi, OYAK/OMSAN Lojistik A.Ş., Erciyas Holding gibi çeşitli ulusal ve uluslararası şirketlerin İnsan Kaynakları Departmanı’nda 26 yılı aşkın bir süre orta ve üst düzey yönetici olarak çalışmıştır.