Sizi tanıyabilir miyiz?

1965 İstanbul doğumluyum. İÜ Biyoloji mezunuyum. Evli, 1 çocuk babasıyım. Halen ilaç sektöründe klinik araştırma hücre tedavileri ve biyoteknolojik alanlarda çalışıyorum.

Dağcılığa olan ilginiz?

Merhaba, doğanın renkleri ve çeşitliliği gibi hayatımda olanların renkleri ve anlatımlarının bir bütün olduğunu kavradım. Ve bu andan itibaren insan olmanın güzellikleri ve insanlara daha derinden dokunabilmenin bir parçası olan doğada olmanın gereklilikleri için hayatıma renk katacak birçok alan açtım. Dağcılık dahil profesyonel iş hayatımın yanında olabildiğince bunları da yanımda taşıyorum. Bunu yaparken öğrendiklerimi deneyimlerimi paylaşmanın güzelliğini anlamaya çalışıyorum.

Peki, neden dağcılık?

Yukarıda bahsettiğim gibi kar, çiçek taş, canlı, kaya hava su doğa ile daha iç içe ve anlayabilmenin dokunabilmenin orada olmanın ne büyük bir enerji gerektirdiğini denge ve ahengi limitlerimi doğanın gücünü hissediyorum.

Bu alanda neler yaptınız, neler yapıyorsunuz?

Çocukluğum Türkiye’nin birçok yerinde Ağaçlandırma Ormancılık lojmanlarında geçtiği için doğa ile yakın oldum ve hayatıma Dalış yürüyüş Dağcılık voleybol yelken gibi alanları her fırsatta canlı tutum 1982 yılında fakülte hayatımda İ.Ü. Üniversitesi Dağcılık Kulübü ile tanıştım yoğun olmasa da diğer alanlarda profesyonel faaliyetlerimi sürdürdüm.  Zirve dağcılık İstanbul Şubesi başkanlığı yaparken birçok eğitim dönemlerinde ekibimizle beraber tırmanış ve dağcılık eğitimleri açtım. Halen yürüyüş liderliği, dağ faaliyetleri ve eğitim tırmanış faaliyetleri yapıyorum. 300 üzerinde yürüyüş rotası ve 250den fazla olmak üzere Türkiye’nin çeşitli alanlarında kaya tırmanış rotaları açtık

Türkiye’de dağcı olmak nasıl bir şey?

Türkiye konum ve iklim açısından bir çok alanda yürüyüş , kamp , yürüyüş dağcılığı, düşük veya yüksek irtifa yürüyüşleri , kaya tırmanışı, Alpin dağcılığı gibi birçok olanağa sahip fakat artık bir çok disiplini içine alan son yıllarda bireysel gelişimi zorlayan dünya yarışı ve ülkemizde bu konuda bazı kişilerin başarılı inatları ile dünyayı yakalamaya çalışıyoruz; ama şunu söylemeliyim ki gelişmiş spor alanları daha kapsayıcı branşlar ile örneğin dağ koşuları, mix tırmanışlar kayak gibi birçok disiplin ile beraber konuşmak lazım yani sadece yüksek irtifa veya yürüyüş değil, yani yolumuz uzun. Ekonomik sıkıntılar Türkiye’de ileri seviye dağcılık ekipmanlı alanları zorlamakta yine de şunu söyleyeyim sahile koşan sayısı bundan 20 yıl önce 2 kişi iken şimdi yüzlerce. En azından bir kısım hareket ediyor. Doğayı sevenler bize ulaşır ise dağcılığı anlatmaya çalışırız.

Bundan sonraki hedefleriniz?

Hedeflediğim zirvelere güvenle ulaşmak…

Ferhat Uludere
Danışman & Eğitmen

1977 yılında Lüleburgaz’da dünyaya geldi. 1998 yılında Müjdat Gezen Sanat Merkezi Yaratıcı Yazarlık Bölümü’ne girdi. MSM’de öğrenciliği sırasında MSM Gazetesi’ni kurdu. Daha sonra gazetenin devam etmesi için çalıştı. MSM’den mezun olmadan, 2002 yılının kasım ayında ilk kitabı Sayıklamalar yayımlandı.

Virgül ve Bant gibi dergiler başta olmak üzere birçok yayın organında sinema, edebiyat, müzik, tiyatro ve Beşiktaş üzerine eleştiriler yazan Ferhat Uludere günlük gazetelerde yer alan Bir Heves Bir Kalas adlı köşesinde tiyatro eleştirileri, Bi’şey adlı köşesinde ise kültür sanat gündemine ilişkin yazılar yazdı.

(Devamı için Tıklayınız)

Yorumlar kapalı.