Esra Eren     |  

Argyros Tzanakis, Girit, Yunanistan

Argyros Tzanakis ile soğuk bir Aralık gecesi Girit adasının Kritsa köyünde tanıştık. Köyün dar ve dolambaçlı yollarında, aç ve yorgun halde pansiyonumuzu ararken Argyros Misafir Evi tabelasını görünce pek mutlu olduk. Kiralık arabamızı pansiyonun park yerine çekerken aniden neşeli çığlıklar duyduk. “Bravo, bravo!” Bu tatlı ve güçlü teyze, bir hamlede çantalarımızı kaptı, bizi odalarımıza götürdü. Anladık ki Argyros hem önümüzdeki günlerde bize anne şefkatiyle bakacak olan pansiyon sahibimiz hem de bizi Girit zeytinciliğiyle tanıştıracak olan zeytin üreticisiydi.

Daha sonra çaylarımızı yudumlarken Argyros bize Kritsa’nın dağlarla çevrili olduğunu anlattı. 1200 m yükseklikte Katharo yaylası vardı, buradan muhteşem deniz manzaraları görülebilirdi. Yazları birçok çeşitte çiçekle kaplanan yaylada koyunlar otlatılırdı.

Argyros, hayvan, meyve ve sebze yetiştirmeyi, bal toplamayı, yoğurt yapmayı ve daha birçok şeyi yaylada ninesinden geçirdiği yıllarda öğrenmiş. Bir yandan da televizyondan ve kitaplardan kendi kendine İngilizceyi sökmüş. Pansiyon işletiyor; kahvaltı ve yemek hazırlamaktan temizliğe, bu pansiyonun tüm işlerini kendi yapıyor; arka bahçesindeki ağaçların bahçesinde taze meyve sebze yetiştiriyor; tavukları, keçileri, köpekleri var ve hasat zamanı olduğu için de şimdi aile zeytinliğindeki 500 kadar zeytini hasat etmeye gidiyor. Yakın bir köyde polis memuru olan oğluyla beraber çalışıyor; oğul hasat için görevinden izin almış. Koroneiki zeytinleri, elde tutulan mekanik tarakla sarılıyor, yerlere serili ağlara düşürülerek toplanıyorlar. İkisi bir günde aşağı yukarı 50 ağaç bitirebiliyor. Akşama doğru zeytinler çuvallara doldurulmuş halde köy kooperatifine götürülüyor. Kooperatifte tartılıyor, yıkanıyor ve Kritsa’nın uluslararası ödüllü yağına dönüşüyorlar. Öğrenmeye geldik, bu yüzden merak edip izlemek istiyoruz. Sağ olsunlar yarım saat çalıştırır gibi yapıp, ceviz, peynir ve evde yapılmış Grappa ile ödüllendirdiler.

Argyros, topladığı zeytinlerin bir kısmını sofralık olarak ayırıyor. Ertesi sabah kahvaltıda bu zeytinlerle beraber kendi topladığı bal, kendi yaptığı yoğurt da vardı. Evi ninesinin dokuduğu müthiş kilimlerle, asırlık değirmen taşlarıyla ve zeytinliklere komşu bahçeden toplanmış koca bir sepet, tur turunç mandalinalarla doluydu.

Esra Eren
Danışman & Eğitmen

1980 yılında İstanbul’da doğdu. 2006 yılında Maltepe Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi İç Mimarlık Bölümünden mezun oldu. Erken yaşlarda başlayan zeytinyağı ve yemeğe olan tutkusunu 2018 yılında ONAOO Zeytinyağı Tadım Uzmanlığı’ndan (İtalya), 2022 yılında da Usla Akademi Aşçılık Bölümü’nden mezun olarak sürdürdü.

(Ayrıntı için tıklayın...)

Yorumlar kapalı.