Ayşe Balgay     |  

Kendini ödüllendirmek

Ödül sebep midir? Sonuç mudur? Ödülü her ne kadar elle tutulur gözle görülür bir metaya indirgemeye çalışsak da ödül amaçtan ve değerden beslenen bir sistemdir. Ulaşılan amacın ve ulaşılan değerin sonucu ödüldür. Kendine bir amaç belirlemezsen veya bir değere ulaşmak gibi hedefin yoksa ödülde anlamsızlaşır. İnsan beyni sevdiği ve mutlu olduğu şeylerle uğraşıp bunu sonuca götürdüğünde ve kendini ödüllendirdiğinde olumlu duygularla bürünür. Olumlu duygu bulaşıcıdır. Bu iyi hissetme hali beyni amacı ve/veya hedefi sürekli olarak gerçekleştirme yolculuğuna çıkartır. Ödül bu anlamda motivasyon ve istikrarın da ana kaynağı hale gelir. Hayatını istikrarlı hale getirebilmiş insanların ruh sağlığı da düzenli hale gelir. Diyelim ki rutinde devam eden bir mesleğiniz var, avukatlık olsun bu mesleğiniz, istikrarınız burada da var aslında, ama rutindesiniz. Akşam mesai bittiğinde kendinizi ödüllendiriyor musunuz, genel olarak hayır, ama rutin baktığınız davalar dışında bir dava geldiğinde bu davayı almamalıyım diyor musunuz, kimisi evet bunu diyebiliyor ama kimisi de kendine bu yeni tür davayı hedef olarak koyarak bunu olumlu sonuca ulaştırmaya çalışıyor. Amaca ulaşıldığında ve kendinize bunun ödülünü verdiğinizde artık siz yeni tür davalara daha istekli ve iştahlısınız. Yeniye olan motivasyonunuz artıyor. İstikrara motivasyon da eklendi.

Diyet yapanlar beni anlayacak, istediğiniz kiloya geldiğinizde kaçamak ödüllerimiz var mı? İnkâr etmeyelim var. İşte bu ödülün kışkırtıcılığı bizi motive ediyor.

Ayşe Balgay
Danışman

1974 doğumlu olan Ayşe Balgay Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünden mezun olmuştur. 1996 yılında Şekerbank İstanbul Karaköy Merkez Şube Pazarlama bölümünde MT olarak çalışma hayatına başlamış, 1998 yılında Şeker Leasing A.Ş.’nin kuruluşu aşamasında yapılan teklif ile çalışma hayatına Leasing Kredi Tahsis ve İzleme departmanında devam etmiştir.

(Ayrıntı için tıklayın...)

Yorumlar kapalı.