Alp Met |
Özgürlük
“Okul defterime
Sıralara ve ağaçlara
Kara tahtaya
Beyaz sayfalara
Yazıyorum adını:
Özgürlük.”
II. Dünya Savaşı’nın tüm karanlığı Avrupa’nın üzerine çökmüşken, bir uçaktan işgal altındaki Paris halkına moral vermesi için üzerinde bu dizelerin yazdığı yüzbinlerce sayfa bırakılır…
Bu hafta vizyona giren Kate Winslet’in Lee Miller’ı canlandırdığı Lee filmindeki bu şiir, ünlü şair Paul Éluard’ın “Liberté” (Özgürlük) şiiridir.
Filmde Lee Miller’ın modellikten savaş muhabirliğine geçiş yapmasıyla, bir moda ve lüks yaşam dergisi olan Vogue’un yayın çizgisinden çıkarak savaş temalı içerikler üretmeye başlaması çok çarpıcıdır. Dergi, bu maksatla Miller’ı cepheye gönderir. Vogue, dönemin ruhuna uygun şekilde yayın politikasını değiştirmiş değil; aslında benimsediği değerleri “zamanı geldiğinde” ortaya koymuştur.
Bazen bir marka veya bir kurum olarak, tarihte doğru yerde durmak için, özünde taşıdığın ama bugüne kadar saklı kalmış değerleri cesurca ortaya koyman gerekebilir. (Elbette burada toplumsal sorunları sadece görünürde sahiplenip PR aracı haline getiren örneklerden değil; samimi duruşlardan söz ediyoruz.)
NFL (Amerikan futbolu) oyuncusu Colin Kaepernick, 2016 yılında ABD’de siyah vatandaşlara yönelik polis şiddetine dikkat çekmek amacıyla maç öncesi çalınan Amerikan ulusal marşı sırasında ayağa kalkmak yerine diz çöktü. Bu sessiz protestosu, ABD’de büyük bir tartışma yarattı. Bazıları onu “vatanseverliğe saygısızlıkla” suçladı.
Kaepernick bu tavrı nedeniyle NFL takımları tarafından adeta dışlandı ve aktif oyunculuk kariyeri sona erdi.
İşte tam bu noktada, Nike 2018 yılında, 30. yılını kutladığı ünlü “Just Do It” kampanyası için Colin Kaepernick’i reklam yüzü yaptı.
Kampanyanın ana sloganı şu oldu:
“Believe in something. Even if it means sacrificing everything.”
(Bir şeye inan. Her şeyini feda etmen gerekse bile.)
Bu kampanya, Nike açısından büyük bir risk barındırıyordu. Nitekim muhafazakâr kesimden ciddi tepki geldi. Bazı tüketiciler sosyal medyada Nike ürünlerini yaktıkları videolar paylaştı. Hisselerde kısa vadeli bir düşüş yaşandı.
Ancak zamanla bu tutumun karşılığını gördüler. Çünkü küresel bir markanın, evrensel değerlere sahip çıkması yalnızca stratejik değil, ahlaki açıdan da doğru bir hamleydi. Ve Nike, tarihte doğru yerde durmayı tercih etti.
Özgürlük, sadece bir hak değil; aynı zamanda herkesi ilgilendiren bir sorumluluktur.
Alp Met, 30 yılın üzerindeki profesyonel kariyer yaşamında; Koç Topluluğu ve Turkcell Grubu’nda başta satış olmak üzere, pazarlama, kurumsal iletişim ve müşteri hizmetleri alanlarında orta ve üst düzey yöneticilikler yapmıştır.
Met, Profesyonel kariyerinin yanısıra;2016 yılından bu yana kendisinin geliştirmiş olduğu TED konuşmaları, nöro marketing ve hikâye anlatımı prensipleri üzerine yapılandırılmış “Hikâye Anlatıcılığı ile İkna Edici Sunum Atölyesi” eğitim programını gerçekleştirmektedir.