Cennet
Cennet ulaşılan bir ödül değil, her an girip çıkılabilen bir haldir.
Teslim olan, yani selamete eren, kurtulan insan özgürdür, kendi cennetini yaşar.
Bolluk ve bereket doğanın hediyesi iken ve her an mevcut iken, yokluk ve kıtlık hissederek biriktirenler, mal için çaba içine girenler kendilerini yakarlar.
Çokluk, kıtlıktır. Var olana doyamayan, elinden gideceğine inanan ve her an her ihtiyaçlarının karşılandığının farkına varamayanlar kendi cehennemini yaşar, sonsuz madde döngüsüne kapılır giderler.
Ev üstüne ev almak, tuvalet kâğıdı stoğu yapmak, artık ihtiyacın olmayan eşyalarla vedalaşamamak, sevgili üstüne sevgili değiştirmek, aşırı yemek ve daha birçok konu buna örnek verilebilir.
Biriken su, bulanıklaşarak seni zehirler. Taze suyun dolması için kabını boşaltman gerekir, su akacak ve seni besleyecektir.
Taptaze su her an gelir, her an gider. Tüm bilgeliği, temizliği ve ferahlığıyla. Tıpkı cennet gibi.
1984 doğumlu olan Acar, Galatasaray Lisesi’nin ardından ODTÜ İnşaat Mühendisliği’ni ve University of Reading’de Proje Yönetimi yüksek lisansını tamamlamıştır.
Enerji verimliliği, sürdürülebilir şehirler, ekolojik yapılar ve sürdürülebilir yaşam konularında çeşitli projelerde ve ortaklıklarda bulunmuş, Londra bazlı kuruluşlarda İklim Değişikliği konusunda iş geliştirici olarak çalışmıştır. Acar, çeşitli firmalarda sürdürülebilir bina danışmanlığı yapmış, tarım ve bütüncül sağlık üzerine girişimlerde bulunmuştur. (Devamı için Tıklayınız)