Ayın Konuğu: Ahmet Acar

Bütüncül Yaşam Koçu Ahmet Acar ile sürdürülebilir yaşam ve kişisel gelişim konularına dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İşte bu özel söyleşi:

Ahmet Bey, öncelikle ekolojiye olan ilginiz ve sürdürülebilir yaşam konusundaki düşünceleriniz hakkında bize biraz bilgi verir misiniz?

Elbette. Ekoloji benim için yaşamın temel bir parçası. ‘Eko’ kelimesi, Grekçe’de ‘ev’ anlamına geliyor ve ekoloji aslında ‘ev bilimi’ olarak çevrilebilir. Bu ev, insan bedeninden başlayarak içinde yaşadığımız mekanları ve sonunda Dünya gezegenini içeriyor. Tüm bu katmanlar birbirine bağlı ve uyumlu bir sistem oluşturuyor. Bu nedenle, insanın kendi sağlığını koruması, çevreye saygılı olması ve sürdürülebilir bir şekilde yaşaması bu ekolojik dengeyi sürdürebilmesi için çok önemli.

Kişisel gelişim ve çevre bilinci arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz?

Kişisel gelişim ve çevre bilinci arasında güçlü bir bağ var. Kişisel gelişim, insanların kendilerini tanıma, potansiyellerini gerçekleştirme ve daha bilinçli bireyler olma sürecini ifade ediyor. Bu bilinç, insanların çevrelerine ve dünyaya daha duyarlı olmalarını teşvik ediyor. Kendinizi geliştirdiğinizde, çevrenizle daha derin bir bağ kurma ihtiyacınızı daha fazla hissedersiniz ve bu, daha sürdürülebilir bir yaşam tarzına doğru ilerlemenize yardımcı olabilir.

Sürdürülebilir yaşamı benimsemek ve uygulamak için neler önerirsiniz?

İlk olarak, kendi ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi gözden geçirmeniz önemli. Gerçekten neye ihtiyacınız olduğunu ve sizi mutlu eden şeylerin neler olduğunu anlamak, gereksiz tüketim alışkanlıklarınızı azaltmanıza yardımcı olabilir. Ben mesela bir şey satın alırken ‘Buna gerçekten ihtiyacım var mı?’ diye sormaya başladım. Ayrıca, doğal gıda ve temizlik ürünleri kullanmak, enerjiyi verimli kullanmak, geri dönüşümü teşvik etmek ve yerel ürünleri desteklemek gibi basit adımlarla sürdürülebilir yaşamı benimseyebilirsiniz. En önemlisi, çevreye ve doğaya saygı ve sevgiyle hareket etmek, bu yaşam tarzının temelini oluşturuyor. Bu da önce kendine saygı ve sevgi duymakla başlıyor.

İnsanlar çoğu zaman sürdürülebilir yaşamın maliyetli veya zor olduğunu düşünüyorlar. Sizce bu doğru mu?

Bu yaygın bir yanılgı. Sürdürülebilir yaşam, uzun vadede maliyet tasarrufu sağlayabilir. Örneğin, enerji verimliliği önlemleri almak, enerji faturalarınızı azaltabilir. Ayrıca, sağlıklı beslenme ve doğal temizlik ürünleri kullanmak, uzun vadede sağlık harcamalarını azaltabilir. Sürdürülebilir yaşamı benimsemek, finansal ve çevresel açıdan uzun vadede mutlaka daha faydalı olacaktır. Bir de şunu söylemek lazım, bu yaşam biçimi zorla veya ‘ya hep ya hiç’ yaklaşımıyla değil, keyifle, zevkle ve olabildiği kadar gayret göstererek de mümkün. Bunları yaptıkça ve sadeleştikçe kalıcı bir huzurun geldiğini de görebiliyorsunuz. Mutluluk gerçekten de tüketerek gelmiyor, tüketim yalnızca uyuşturuyor.

Son olarak, insanlar çevre bilinci ve kişisel gelişim konularında daha fazla bilinçlenmeleri için neler yapabilirler?

İlk adım farkında olmak. Çevre bilinci ve kişisel gelişim konularında kitaplar okumak, seminerlere katılmak ve uzmanlardan bilgi edinmek faydalı olabilir. Kendinizi daha iyi tanımak için meditasyon gibi pratiklere başlayabilirsiniz. Çevrenizdeki insanlara ilham kaynağı olmaya başladığınızı göreceksiniz. Kaliteli sosyallik de en temel şeylerden biri çünkü insan sosyal bir varlık. Sohbet etmek, paylaşmak, dinlemek aslında en güzel terapi yöntemleri. İyi uygulamaları paylaşarak ve başkalarını bilinçlendirmek için çaba göstererek toplumsal değişime katkıda bulunabilirsiniz. En önemlisi de bu dünya sahnesinde kendi hayatının başrol oyuncusu ve aynı zamanda seyircisi olduğunu bilmek bana çok iyi geliyor, bu hayata bakışınızı değiştirerek kendinizden özgürleşmenizi sağlayabilir.